Bu Blogda Ara

29 Kasım 2010 Pazartesi

Tasinma telasi :)


Ortalardan kaybolmamin sebebi bu! Tasiniyoruz...
7-8 aylik ev arama surecinin sonunda biz de evimizi bulduk. Gercekten de insanin kendi evini gordugu an kani kayniyor... Hemen kendini evin icinde hayal edebiliyor.

Hazirliklarin sonuna geldik sayilir. Galiba haftaya tasiniyoruz. Tasinir tasinmaz kendimiz icin bu cupcakelerden yapacagim. Cok hosuma gitti! Tabii bunun kendi evimize uygun versiyonunu yapacagim... Hatta evimize gelecek ilk misafire yapayim ben bu cupcake'leri :)))
Buradan duyurulur!!!

Ben bir sure daha ortalardan kaybolabilirim. Tasinmanin ardindan yilbasi siparisleri kuyruk oldu beni bekliyor... Cok eglenceli ve heyecanli gunler beni bekliyor :)))

2 Kasım 2010 Salı

Buz pateni pasta ve kurabiyeleri

29 Ekim'de yegenim Alara'nin dogum gununu kutladik. Sinifindan bir arkadasi ile birlikte ortak dogumgunu yaptilar. Dogum gunu partisi buz pateni pistinde oldu. Arkadaslariyla birlikte araliksiz 3-4 saat buz pateni yaptilar. Buz gibi pembe yanaklarla evlerine donduler. Tabii konsept buz pateni olunca pastasi ve kurabiyeleri de ona uygun oldu.



Kedili pastalar

Gecen haftasonu cok sevdigim bir arkadasimin kizinin dogum gunuydu. Minik Ayse en cok kedileri, ozellikle de sarman kediyi sevdigi icin her iki pastasinda da kedi temasini kullandik. Ilk kedi kocaman bir sarmandi...



Ikinci pastasi ise kocaman bir 1 rakami ve uzerinde kediler.. Yumaklarla oynayan ve uyuklayan kediler... Rengarenk ciceklerle de cıvıl cıvıl bir goruntu ortaya cikti. Minik Ayse'ye nice mutlu yıllar!



27 Ekim 2010 Çarşamba

inek kurabiyeler


Gecen hafta Mülkiye'li bir grubun bulusma günleri icin inek şeklinde kurabiyeler yaptim. İnek Mülkiye'nin sembolüymüs, hiç bilmiyordum. Esprili bir sembol doğrusu :) Grubun ismi de MM COWBOYS imiş. O yüzden bizin ineğimizin kovboy şapkasi da vardi. Umarim beğenmişlerdir. Ben yaparken cok keyif aldim ;)



13 Ekim 2010 Çarşamba

Gece gece ilham verici iki fikir



Gecenin ikisinde internette dolasirken bir guzel pasta ve bir guzel cupcake buldum.

Gercek ciceklerle donatilmis bu pasta gercekten de cok ilham verici! En alt katta yogun bir sekilde kullanilan guller gercekten de sahane gorunuyor. Bambaska pastalara bambaska sekillerde uygulanabilir. Degisik fikirler uretmek bize kalmis :)


Bu sirin mi sirin cupcake'e ben gokkusagi ismini cok uygun buldum dogrusu. Gida boyasina karsi olanlara pek hitap etmese de cok eglenceli bir kek. Ben bayildim :)


11 Ekim 2010 Pazartesi

Cicekli pasta

Bir pasta da bu haftasonundan...
Doga adli sirin bir kizin dogum gunu pastasi. Kendisi yasi geregi oldukca suslu pastalardan hoslandigi icin boyle bol cicekli ve kelebekli bir pastayi tercih etmis. Mutlu yillar Doga...

Pastayi benden isteyen Nihal Hanim da sagolsun hemen dun cektikleri fotografi benimle paylasti :))



Toy Story konseptli pasta

Gecen hafta ablamin bir arkadasinin oglunun dogum gunu icin Toy Story pastasi yaptim.
Kahraman karakter Buzz olacakti. Cunku dogum gunu ve davetiye konsepti buna gore hazirlanmisti. Diger karakterlerle de zenginlestirerek boyle eglenceli bir pasta ortaya cikti.

3-4 gun oncesinde Disney on Ice'taki Buzz karakterinin gercegini gordugu icin de Deniz bu pastayi cok sevdi :)




24 Eylül 2010 Cuma

Bebek kurabiyeleri


Dün bebek kurabiyeleri süsledim. Kız bebek icin. Daha önce yaptigim modellerden. Bir de biberon ekledim. Icinde her zamanki gibi bir tane de nazar boncugu kurabiyesi. O da benim ugurum :)

Pembe kurdelelerle baglandi, kutulandi. Bu aksam gidecegi yere teslim edilecek.
Cok sevimli oldular :)


23 Eylül 2010 Perşembe

Mini cupcakeler

Dün yıllardır görüşemediğim bir çocukluk arkadaşıma gittim.

Aynı apartmanda büyüdük, bütün yaz tatillerini sabahtan aksama beraber gecirdik. Yillar sonra yine aynı apartmanda karsılasip telefonlarımızı aldık. İkimizin de çocugu var, yaşları da cok yakın. Şimdi de onlar arkadas olacaklar :))

İşte tatlı bir baslangıç olması icin sevimli tatlılar gotürmek istedim. Bu minik cupcake'leri yaptım.
İçleri vanilyali-limon kabuklu kek. Ortalarında birer vişne var. Üstleri bitter çikolata kaplı. Süslemeler de içimden geldigi gibi...




18 Eylül 2010 Cumartesi

Oyuncak Muzesi Gezisi




Müze, kelime anlami olarak "ilham perisi" demekmis. Gercekten müzeyi gezince bize de ilham geldi. Deniz'in oyuncaklarini nasil koleksiyon haline getirsek, evin bir kosesini oyuncaklari biriktirip sergilemeye ayirsak, yillar gectikce bu oyuncaklara deger katsak diye fikir dusunmeye basladik.

Sunay Akin cocukken cok guzel bir hayal kurmus. Evet, bu koskoca muzenin hayalini 6 yasinda "müzecilik" oynarken kurmaya baslamis. Buyudugunde gezdigi ulkelerde gordugu oyuncak muzelerinden ilham alarak bu hayali beslemis ve o kadar guzel hayata gecirmis ki, hayran kalmamak elde degil. Bir cocugun bundan daha guzel bir hayali olabilir mi :)) Buyuyunce bunu gerceklestirmek icin bu kadar emek verilmis olmasi hala o cocuk ruhuyla yasadiginin gostergesi.

Bu yerin bir sanatcinin elinden ciktigi da cok belli ki. Turkiye'de boyle bir muze oldugunu gormek beni cok mutlu etti. Sunay Akin'a alkislar!

Istanbul'daki Oyuncak Muzesi Göztepe'de. Resimdeki köşk muzenin bulundugu köşkün maketi. Köşk Sunay Akin'in ailesine aitmis. Oyuncaklar ise 15 yilda gittigi ulkelerdeki antikacilardan ve acik artirmalardan aldigi oyuncaklarmis. Ama bunun yaninda cocuklugumuzda hepimizde olan Cin Ali kitaplari, kibrit kutulari, eski ambalajlar gibi Tukiye'den cok tanidik objeler ve oyuncaklar var. Biz her odayi gezerken heycanlanip "Aaa bizim de vardi" deyip gozlerimizle tanidik seyler aradik. Bu yuzden cocuklardan daha cok ablamla benim ilgimizi cekti bu guzel müze :))

Aslinda bir suru resim cektim ama gideceklere surpriz olsun diye, hepsini koymuyorum.

17 Eylül 2010 Cuma

Yaz bitmeden Sangria yapmam gerek!


Tam da basliktaki gibi bir panik duygusuyla internetten Sangria tarifi aramaya basladim.

Yillar once ilk kez Kas'ta ictigim Sangria'ya bayilmis, tarifini restorantin sahibinden almistim. Tabii kabaca bir tarif :) Olculeri kafama gore belirliyorum. Bari yazin kapanisini adamakilli bir Sangriayla yapalim diye tariflere bakarken tesadufen gordugum bu Sangria surahilerine âsık oldum! Hepsinden istiyorum... Ispanya'ya giden olursa haber versin lutfen :)) Degisik modeller var ama ben en cok agzi büzgülü olanlari sevdim. Cok islevsel... Meyveler surahide kalsin ama Sangria aradan akip bardaklara dolsun. Gerci ben bardagimda yuzen portakal dilimlerini de cok seviyorum ama olsun...

Istahiniz acilsin diye de nefis bir Sangria fotografini da koymadan edemedim. Belki bu haftasonu benden baska yapanlar da olur :))


Buldugum olculer Mutfak Sirlari'ndan. Ilk kez yapacaklar icin tarifi de asagida:

Malzemeler:

1 şişe kırmızı şarap 75 cl
1 su bardağı votka
1,5 su bardağı portakal suyu
1 adet portakal
1 adet elma
1 yemek kaşığı toz şeker

Yapılışı:

Portakal suyu ve votkayı büyük bir sürahiye yada karıştırma kabına dökün, 1 çorba kaşığı toz şeker ekleyerek şerker eriyene kadar karıştırın. Meyvaların minik küpler halinde doğrayın. Kırmızı şarap ve meyvaları portakal suyunun içine ekleyerek karıştırın. Buzdolabında soğuttuktan sonra servis yapın.



16 Eylül 2010 Perşembe

Dugun kurabiyeleri






Uzerinden epey zaman gecti ama bu yazin en eglenceli ve macerali islerinden biriydi. Yazmadan gecemeyecegim. 520 adet gelin-damat kurabiyesi, 4 gunde, gece 3'lere kadar calisilarak bitirildi.

Tam 40 olcu kurabiye pisti. Sabah kurabiyeler pisti. Soguduktan sonra once elbiseleri-yuzleri giydirildi. Sonra gelinin saclari, duvagi ve cicekleri, damatin yaka cicegi yerlestirildi. En son gozleri ve agizlari yapildi.

Geceden sabaha seker hamurunun kurumasi beklendikten sonra sabah ilk is paketlenmeleri oldu. En son gun de tüm paketler kurdelenip etiketlenince is bitmis oldu. Etiketleri de "eski" bir art direktor olarak kendim yaptim :) Gelinlikteki ve damadin yakasindaki cicekleri davetiyeye tasiyinca bir butunluk saglanmis oldu.

Sonunda cok guzel oldular. Ozge ve Emre de balayindan mail atip tesekkur edince gercekten yorgunluguna degdi :))


15 Eylül 2010 Çarşamba

Temiz hava, temiz toprak, temiz gidalar :))


Bu defa pastalara biraz ara verip benim icin cok ozel ve guzel lezzetleri yazmak istiyorum...

Bayram tatilinde annemlerin Saroz'daki yazlik evindeydik. Saroz deyince son yillarda cok populer olan Guneyli, Erikli gibi merkezi yerler anlasilmasin. Guneyliden sonra ana yoldan iceri girilip yaklasik 15-20 dakika ralli yapar gibi toprak yollarda gittikten sonra ulasilan minik Ocakli köyunü gectikten sonra yine toprak yoldan asagi dogru devam edildiginde ulasilan akvaryum gibi denizi olan, az sayida evin oldugu bir yerden bahsediyorum. Evlerin birseyler ekecek kadar da bahceleri var. Babam da toprakla ugrasmayi cok sevdiginden bahceyi hic bos birakmaz. Hatta bazen ipin ucu kacar ve bizim gullerin arasindan domatesler, biberler buyur :)) O bahceye cesit cesit meyve ve sebze sigdirir. Biz de her gidisimizde mis gibi sebze ve meyveleri afiyetle yeriz. Istanbula donerken de ceplerimize doldurur getiririz :))

Bu gidiste de yine herseyin tadina baktik. Bahceden cikan herseyi soframiza koyduk... Cesit cesit yemekler cikti ortaya... Birazi biz gittigimizde zaten hazirdi, annem sagolsun :)
Neler mi?

• Bostandaki citir citir dolmalik biberlerden ve mis kokulu domateslerden etli dolma! Icinde bahceden nane, maydanoz, dereotu... hersey bahceden!


• Kahvalti soframizda korpecik sivri biberler Deniz'in favorisi! Iki ucundan tutup once ortasindan bir isirik aliyor :) Biberler ayrica tursu olarak da soframizdaydi. Babamin elinden, az tuzlu, bol sirkeli... Arada kirmizi aci olanlara dikkat!



















Asma yapraklarindan zeytinyagli dolma biz gittigimizde hazir bizi bekliyordu.

• Deniz'in favorisi mürdüm erigi ilk kez bu formda karsimiza cikti. Mürdüm erigi receli! Daha once hic yememistim. Cok hos, yumusak bir tadi var. Ama ben en cok rengine bayildim. Lila rengi bir recel!!! Ekmegin uzerinde oyle guzel durdu ki... Icine karanfil de cok yakisabilir gibi geldi bana...




• Meyve kasesini armut, elma, erik ve ayva doldurdu. Ayvalarin biraz daha olmasi gerek ama biz sabredemedik... Hepsi nefis, hepsi bahceden...






• Arada atistirmak isteyenler solugu igde agacinin altinda aldi. İğdeler olmus bile! Herhalde dunyanin en ilginc meyvesi. Bir meyveden beklenmeyecek kadar kuru ama yine de yedikce yiyesi geliyor insanin...












• Biberiye!!! Tazesi cok daha guzel ve dekoratif! Hemen hizli sardalya lakerdasinin* uzerinde yerini aldi! O da bahcedeki minik biberiye agacindan...
(* Bu ismi ben taktim. Yeni kesfim. Tarif Bodrum'dan... Bir sonraki postta anlatirim, surpriz olsun. Biz bayildik!)

Yaz hic bitmese!

Can Alaz'in yeni 33'lugu cikti! "Hayat Simdi Daha Guzel"



Bu esprili pastayi cok yakin bir arkadasim 33 yasina giren esi icin istedi.

"Muziksever" ama "pastasevmez" bir olan Can icin, gecen seneki Supermen pastasi'nda oldugu gibi 33'luk pastasini da havuclu kekten yaptim. Yanlis anlasilmasin. Havuclu kek arasi krema degil! Sadece ve sadece havuclu kek :)

Boylece hafif beslenmeyi yasam bicimi haline getirmis olan Can, hafif pastasindan doya doya yemis.

Kutlamada cektikleri ve bana da gonderme nezaketini gosterdikleri bu resimler de bu yazinin kaymagi oldu :))

Yaz rehaveti...


Evet bu yaz cok tembellik yaptim kabul ediyorum. Koskoca yaz toplasan kac tanecik post yazdim, ayip bana!!!

Ama artik kendime geldim :)) Deniz Bey'imiz "simdi okullu oldu, siniflari doldurdu". Ben de bu vesile ile haftanin 3 gunu bana kalan yarim gunluk surelerde, Bagdat Caddesinin muhtelif cafelerinde bloguma yazi yaziyor olacagim. Hatta yazmaya basladim bile... Bir kafenin kuytu bir kosesinde onunde laptopu, ne yazsam diye kara kara dusunen, alelacele birseyler yazan birini gorurseniz o benim iste :))

U2 pastasi


U2 grubu arayip benden bir pasta istedi... demek isterdim tabii! Ama degil :)))

Cok sevdigim bir arkadasim, kiz kardesinin dogum gunu icin istedi. Kendisi bir U2 hayrani oldugu icin ve ertesi gun konsere gidecekleri icin boyle bir pasta secti.

Pastanin kendisi 360 tour logosu idi ve kenarda da Bono abi, sarkisini mikrofonunun kablosuyla kelimelere dokup altyazi gecmek suretiyle seslendiriyordu.

Keyifli bir pastaydi :))

26 Haziran 2010 Cumartesi

Ogretmen pastasi







Tatil oncesi yaptigim son pasta bir ogretmen icindi.
Cok eglenceliydi. Cunku cok oyuncakliydi. Pastaya koydugum her bir süs beni ilkokul yillarima geri götürdü. Renk renk kalemler, kokulu silgiler, kalemtraslar. Pergel-cetvel-iletki üclüsü... Beyaz spiral seklinde yapilmis silgisi ile bilinen ve uzerinde cok icten bir mesaji da olan kara tahta pastanin ust yuzeyini susledi.

Bu pastayi bir ogretmene yaptik ama yeni okula baslayan minik bir ogrencinin de cok hosuna gidecegini dusunuyorum.